En Etkili 20 Motivasyon Tekniği

En Etkili 20 Motivasyon Tekniği.. Dr. Tayfun Topaloğlu'ndan kendi kendinizi motive etmek için kullanabileceğiniz 20 etkili motivasyon tekniği
En Etkili 20 Motivasyon Tekniği.. Dr. Tayfun Topaloğlu'ndan kendi kendinizi motive etmek için kullanabileceğiniz 20 etkili motivasyon tekniği

EN ETKİLİ 20 MOTİVASYON TEKNİĞİ

Merhabalar, bu bölümde kendinizi motive etmekte kullanabileceğiniz en etkili 20 motivasyon tekniğinden bahsediyorum. Bu teknikler yardımıyla motivasyon gücünüzü korumayı ve ihtiyaç duyduğunuz anlarda artırmayı kolaylıkla başarabileceksiniz.

 

Motivasyon Dahisi kitabımda ayrıntılarıyla anlattığım gibi motivasyon teknikleri, motivasyon sürecimizi yönetmekte faydalandığımız yardımcı araçlardır. Tekniklerin etkili olmasındaki temel koşullardan ilki, kişisel motivasyon faktörlerinin kendi üzerinizde uygulanmış olmasıdır. Motivasyon yönetimi sistemi içinde önemli bir yer tutan bu temel faktörler, motivasyon tekniklerinin nerede ve nasıl kullanılacağına dair bir çerçeve sunar. O nedenle, tekniklere geçmeden önce, motivasyon faktörlerine dair kısaca önemli bilgiler paylaşacağım.

 

En Etkili 20 Motivasyon Tekniği Video Eğitimi

Motivasyon Faktörleri

Motivasyon faktörlerinden ilki, motivasyon profilidir. Motivasyon yönetimi sistemi içinde her insan kendine özgü bir profile sahiptir. Bu profil, bizlerin ne şekilde motive olduğunu ortaya koyan ve motivasyonel yapımızı ifade eden kişisel bir göstergedir. Belirli boyutları içeren bu profil yardımıyla, kendimizi yakından tanıyarak daha iyi motive etmeyi başarabiliriz. Bu linkteki testi yaparak siz de motivasyon profilinizi ortaya çıkarabilirsiniz.

 

Motivasyon faktörlerinden ikincisi hedef dizaynıdır. Motivasyon sürecinin temelinde, çabalarımızın belirli bir hedefe yönelmesi bulunmaktadır. Öyle ki, motivasyondan bahsedebilmek için değerli bir hedefin varlığı gereklidir. Motive edici bir hedeften bahsedebilmek içinse genel hedefleme kriterlerini içeren bir hedef dizaynının gerçekleştirilmiş olması gereklidir. Motivasyon yönetiminde hedef dizaynı, değerli hedeflerin yaratılması, onların motive edici hale getirilmesi ve bu hedeflere ulaşmak için gereken adımların ortaya çıkarılmasını içeren bir işlemler bütününü ifade etmektedir. Hedefimizi dizayn etmek içinse, etkili bir yöntem olan 5N1K yaklaşımını kullanırız. Buna göre, etkili bir hedefleme yapmak için, kendinize, hedefinizle ilgili olarak, tam olarak ben ne istiyorum; bu hedef benim kontrolümde mi, bunu neden gerçekleştirmek istiyorum, bu hedef ne zaman ve nerede gerçekleşecek; ve son olarak, bu hedefi nasıl gerçekleştireceğim, sorularını sorarsınız.

 

Motivasyon faktörlerinden üçüncüsü beklentileri yönetmekle ilgilidir. Motivasyon sürecimiz içinde beklentimizi pozitif ve güçlü tutmak için çabalarız. Belirlediğimiz hedeflere emin adımlarla ilerlemek için çabalarımızdan sonuç alabileceğimize inanmamız gereklidir. Motivasyon yönetiminde bu inancı güçlü tutmak için, iyimser ve pozitif düşünme becerilerini geliştirmeye çalışır ve birazdan anlatacağımız motivasyon tekniklerinden faydalanırız.

 

Motivasyon yönetimi içinde, bu üç kişisel  faktör sinerjik bir şekilde motivasyon gücümüzü belirlemektedir. Motivasyon sürecinde kullanılan motivasyon teknikleri, tüm bu faktörler çerçevesinde daha etkili olmaktadır. Ayrıca, tüm bu tekniklerin sadece kendi üzerimizde uygulanması için tasarlandığını belirtmek isterim.

 

Birazdan bahsedeceğim motivasyon tekniklerinin bir kısmı, motivasyon gücünüzü kısa sürede artırmaya yönelik etkiler gösterirken, bir kısmı da onu korumayı ve motivasyonel gelişiminizi sağlamaya yönelik olarak uzun dönemde katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Eğitim ve koçluk çalışmalarım boyunca motivasyon yönetimiyle ilgili yüzü aşkın teknikten faydalanmakla birlikte, bu bölümde hemen herkes için faydalı olabilecek başlıca 20 teknikten bahsedeceğim.

 

Kişisel Motivasyon Teknikleri

Sevginin Sonsuz Motivasyonu

Daha önceki bölümlerde motivasyon gücünün özünde sevginin olduğundan bahsetmiştim. İnsan sevdiği zaman, her şeyi yapabilecek güce ve enerjiye sahip olur. Sevgi olmadığında ya da eksik kaldığında ise bir şeyleri zorla yapmaya başlarız. İşte o zaman bunu kolay hale getirecek araçlara ihtiyaç duyarız. Sevgi söz konusu olduğunda ise motive olmak için ekstra çok az şeye ihtiyaç vardır. Bu nedenle, motivasyonun doğal gücünden yararlanmak için, tüm hayatımız boyunca sevdiğimiz şeyleri yapmanın ya da yaptığımız şeyleri severek yapmanın yollarını aramamız gereklidir. Çünkü motivasyon söz konusu olduğunda sevginin ikamesini bulabilmek neredeyse imkansızdır. Eğer bu şanslı kişilerden biriyseniz, bu bölümde anlatılanlar sizlere zor zamanlarınızda rehberlik yapmaya devam edecektir. Ama eğer değilseniz, buradaki bilgilere ve tekniklere düşündüğünüzden çok daha fazla şekilde ihtiyacınız olacak demektir.

Hedefler Belirleyin

Motivasyon yönetimi hedeflerle çalışır. Eğer yaşamda büyük bir hedefiniz yoksa potansiyelinizin büyük kısmı âtıl kalıyor demektir. Hayat da, insan zihni de belirsizliği sevmez. Her ikisi de nereye gittiğinizi bilmek ister. İşte bu yüzden, bir kez hedefinizi belirlediğinizde, yolunuz aydınlanır. Bu andan itibaren sizle birlikte tüm evren uyum içinde çalışmaya başlar. Hayatımıza anlam veren, değerli, ulaşılabilir ve aynı zamanda meydan okuyucu bir hedef belirlediğimizde, iki değerli kaynağımız olan zaman ve enerjimizi etkin şekilde kullanma şansına sahip oluruz. Hedeflerin bir teknik olarak kullanılması, daha çok hedeflerin günlük kullanımıyla ilgilidir. Örneğin bir sonraki gün yapacaklarınızı planlayarak zihninizde bir önceliklendirme yaparsınız. O gün yapacaklarınızı yazıyla listeleyerek beyninize bir hedef göstermiş olursunuz. Böylece bir sonraki gün işinize daha hızlı ve etkin başlayabilme şansını elde edebilirsiniz. Bunu daha uzun vadeli hedefler için de yapabilirsiniz. Haftalık veya aylık olarak yapabileceğiniz hedeflemeler, önünüzü görmenizde ve kendinizi hayatınız üzerinde kontrol sahibi olduğunuzu hissetmenizde büyük fayda sağlayacaktır. Siz siz olun, yaşamınız boyunca hiçbir zaman hedefsiz kalmayın. Her durumda hedef odaklı düşünün, hedef odaklı yaşayın!

 

Hedefi Küçük Parçalara Ayırın

Büyük bir hedefi gerçekleştirmenin ve motive olmanın en iyi yollarından birisi de hedefi küçük parçalara bölmektir. Henry Ford, küçük parçalara bölebildiğimiz sürece, işler asla zor değildir, demiştir. Küçük parçalara, yani alt hedeflere bölmek, hayatımızdaki o büyük, kocaman, çok uzaktaki hedeflere ulaşmak için yapabileceğimiz en motive edici yöntemlerden biridir. Büyük ve değerli hedefler doğası gereği, uzun soluklu çabalar gerektirir. Bu yüzden de kolaylıkla gerçekleşmezler. Büyük bir hedefi küçük parçalara bölmeyi başardığınızda, artık odaklanmanız gereken tek şey, ilk ve daha küçük hedefinizdir. Her birini teker teker aştıkça, ilerlediğinizi görür ve başarabileceğinize inanırsınız. Kendi hayatınızdaki büyük sorunları bir düşünün. Her birini küçük parçalara böldüğünüzde, yutulabilir lokmalar haline getirirsiniz. Ve yeterince küçük hale geldiğinde, hiçbir şey elinizden kurtulamaz.

 

Alternatiflerle Düşünün

Hayatımızdaki büyük hedeflere doğru ilerlerken, genellikle tek bir yoldan ilerleriz. Ancak hayat sürprizlerle doludur ve bu yolda engellerle karşılaşabiliriz. İlerlediğimiz ana yol tıkandığında, bir anda takılır kalırız. Motivasyon yönetimi içinde bu riski en düşük seviyede tutmak için hedefe giden alternatif yollar bulmaya çalışırız. Alternatifli düşünme yöntemi sayesinde, hedefe giden alternatif yollar oluşturarak, hedefe ulaşma şansımızı artırabiliriz. Pek çok insan, hedefe yönelik alternatif yollar yaratmanın motivasyon süreci açısından gücünü kullanmaz. Bu yüzden bir engelle karşılaştıklarında ya hedeflerinden vazgeçerler ya da uzun süre duraksayarak büyük enerji ve zaman kaybederler. Alternatifli düşünme tekniği, daha hızlı, daha esnek düşünmenin ve de pratik çözümler üretmenin etkili bir yoludur. Yapmanız gereken tek şey, bir şeye girişmeden önce alternatif yollar tasarlamaktır. Bunu geliştirmeye, her gün yaptığınız şeylere alternatif yollar üretmeye çalışarak başlayabilirsiniz. Bu konudaki en işlevsel uygulamalardan birisi de en iyi seçeneği belirledikten sonra, en olası ikinci seçeneği ve bugüne kadar hiç düşünülmeyen yaratıcı bir seçeneği planlamaktır. Örneğin evinizden iş yerinize veya okulunuza kaç farklı şekilde gidebilirsiniz? İlki yürüyerek, ikincisi kendi aracınızla (veya metroyla). Üçüncüsü ise belki de bir bisikletle gidebilirsiniz. Pratik kazandıkça, başlangıçta sarf ettiğiniz bu zamanı ileride harcamayacak ve zamanla bunu doğal bir düşünme alışkanlığınız haline getireceksiniz.

 

Sonucu Görselleştirin

Bir şeyi hayal edebiliyorsanız, muhtemelen onu gerçeğe dönüştürebilirsiniz. Bir hedefi gerçekleştirdiğimiz anı hayal etmek, en önemli motivasyon tekniklerinden birisidir. Hayal gücünü etkili şekilde kullanmak için, öncelikle istediğimiz pozitif sonucu zihnimizde canlandırabiliyor olmamız gerekir. Görme, işitme ve dokunma duyularımızı kullanarak olabildiğince ayrıntılı bir şekilde o anı zihnimizde canlandırmaya çalışırız. Şunu asla aklınızdan çıkarmayın: Kendinizi, gerçekleştirirken hayal edemediğiniz hiçbir şeyi gerçekleştiremezsiniz. Şimdi gerçekleştirmeyi çok istediğiniz bir şeyi düşünün. Ona ulaştığınız anı hayalinizde canlandırın. Bu hayal ettiğiniz görüntüyü ayrıntılarıyla canlandırırken hislerinize ve duygularınıza odaklanmaya çalışın; size neler hissettirdiğini tüm bedeninizle deneyimleyin. Örneğin hedefiniz, bir sınavı başarıyla geçmekse, gerçekleştirdiğiniz andaki yaşadıklarınızı gözlerinizin önüne getirebilirsiniz. Eğer hayaliniz, kendi işinizi kurmaksa, iş yerinizi açtığınız zamanki ilk kutlamayı hayalinizde canlandırabilirsiniz. Ayrıca, sıkıcı bir iş yaparken, kendinizi o işi bitirdiğinizde ne kadar rahatladığınızı hayal etmeniz son hamle için gereken enerjiyi size sağlayacaktır. Olabildiğince ayrıntılı şekilde bu görüntüyü gözlerinizin önüne getirmeye çalışın. Sadece olmasını istediğiniz şeyleri hayal edin. Bütün duyularınızı kullanın. Eğer tüm bunları yapabilirseniz, muhtemelen kendinizi hedefinizi gerçekleştirmeye yönelik daha motive olmuş hissedeceksiniz. Bir deneyin ve farkı görün!

Kendinizi Ödüllendirin

Önemli bir işi veya projeyi bitirdiğinizde, mutlaka çok sevdiğiniz bir şeyi kendinize ödül olarak vermeye çalışın. Her ne kadar bir işi severek yaptığınızı ve ödüle ihtiyacınız olmadığını düşünseniz de, sürecin içinde yaşayabileceğiniz zorluklardan yılabilir ve beklediğiniz tatmini bulamayabilirsiniz. Peki kendinizi nasıl ödüllendirebilirsiniz? Bu, tamamen size kalmış bir şey! O çok sevdiğiniz tatlıyı kendinize ısmarlamaktan tutun da, izlemek istediğiniz bir filmi izlemeyi, size moral verebilecek bir geziye katılmayı içeren upuzun bir listeyi kapsayabilir. Bu şekilde işin bitirilmesini sağlayacak ödüller koyduğunuzda, kendinizi olumlu şekilde koşullandıracak ve işlerin tamamlanması için yardımcı bir güç yaratmış olacaksınız. Dikkat etmeniz gereken şey, ödülün tatmin edici boyutta ve işin hemen arkasından gelmiş olmasıdır. Eğer kendinizden vaad ettiğiniz ödülü esirgerseniz, hem tatmin duygunuz azalır hem de bir daha ki sefere o işe motive olmakta zorlanırsınız. Ayrıca ödüllerin bir başka anlamı da, işinizi iyi yaptığınızın ve bunu hak ettiğinizin bir göstergesi olmasıdır.

 

Özellikle dış motivasyonu yüksek kişilerin belirgin özelliği, dışarıdan gelen takdire, ödüle ve geri bildirime çok ihtiyaç duymalarıdır. İç motivasyonu yüksek kişiler içinse genellikle yaptıkları işin tatmin edici olması yeterlidir. Yaptıkları işten keyif aldıkları sürece motive olacaklardır. Ancak bazen sevdikleri bir işi, sevmedikleri bir şekilde yapmak durumunda kalabilirler. İşte böyle zamanlarda, kendilerini dışsal ödüllerle desteklemenin faydasını görebileceklerdir.

 

Motivasyon Stratejinizi Belirleyin

Yaşamımız boyunca pek çok davranışımızın temelinde alışkanlıklar yer alır. Farkında olmadan yaptığımız pek çok otomatik davranışın altında bunlar vardır. Ritüeller ise belirli durumlarda yinelenen ve alışkanlık niteliği kazanmış davranışlardır. Örneğin uyumadan önce, sabah kalktığımızda belirli davranışları farklı bir durum olmadığı sürece her gün tekrarlarız. Benzer şekilde, kendimizi motive etmek için de belirli ritüelleri uygularız. Çalışmak için bizi heyecanlandıran bir müziği açmak, zihnimize hayal ettiğimiz arabanın görüntüsünü getirmek. Ya da önemli bir görüşme öncesinde en sevdiğimiz takıyı takmak gibi çeşitli uygulamalar aslında bu düşüncenin bir parçasıdır. Tüm bunları daha sistematik ve bilinçli bir şekilde yaparak istediğimiz her an bu etkiyi yaratmamız mümkündür. Motivasyon stratejisi olarak ifade edebileceğimiz bu yöntem, neyi nasıl yaparak motive olduğumuzu belirleyen bir sistem sağlar. Peki siz kendinizi hangi stratejiyle motive ediyorsunuz? İlk önce, geçmişte oldukça motive olduğunuz ve kendinizi coşku içinde hissettiğiniz bir anı düşünün. O anı şu anda hissetmeye çalışın. Sizi harekete geçiren ve sizi motive eden şey neydi? Onu tümüyle hissetmeye ve o durumu yaşamaya çalışın. Neredesiniz ve ne yapıyorsunuz? Belirli bir şey mi görüyor, zihninizde bir şeyler mi duyuyor ya da bir şeylere mi dokunuyorsunuz? Motive olmanızı sağlayan şey, bunların sırayla birkaçının tetiklenmesi sonucu oluşmaktadır. Aynı durum, tam tersi şekilde hiç motive olmadığınız ve de atalet içine düştüğünüz zamanlar için de geçerlidir.

 

Nedenleri Güçlendirin

Yaptığımız şeyler için güçlü nedenlerimiz olduğunda, daha fazla motive oluruz. Bazen yaptığımız şeyleri neden yaptığımızı zamanla unuturuz. Bu gibi zamanlarda kendimizi rüzgarda savrulan bir yaprak gibi hisseder ve önceliklerimizi kaybederiz. Bazen de hedefimize giderken başlangıçtaki nedenlerimiz değişir ve farklı nedenlere ihtiyaç duyarız. Eğer amacımız bizim için önemliyse, tek yapmamız gereken, nedenlerimizi tekrar devreye sokmaktır. İşte böyle zamanlarda kullanabileceğimiz yazınsal bir teknik, ihtiyacımız olan azmi bizlere yeniden kazandıracaktır. Bu tekniği başlamakta zorluk çektiğiniz herhangi bir konuda rahatlıkla uygulayabilirsiniz.

 

Şimdi dilerseniz önünüze bir kağıt kalem alın. Eğer yaparsanız, başlarsanız, bitirirseniz, bunun olumlu sonuçları ne olur? Kağıdın bir tarafına, size bu sonuçları sağlayacak olumlu nedenleri yazın. Eğer yapmazsanız, başlamazsanız, bitirmezseniz olumsuz sonuçları ne olur? Kağıdın diğer tarafına da tüm bu sonuçlardan kaçınmanızı sağlayacak nedenleri not alabilirsiniz. Kağıt üzerinde görmek sizi motive edecektir. Tüm bunları yazdıkça kendi kendinize sesli olarak okumayı deneyin. En sonunda, yazdığınız bu sonuçların etkilerini zihninizde canlandırıp görselleştirmeye çalışın. Nedenlerinizi nitelik ve nicelik olarak güçlendirdikçe, motivasyon gücünüz de doğal olarak artacaktır.

 

Tek Bir Küçük Adım Atın

Başlamakta zorluk çektiğimiz zamanlarda küçük bir adım atmak bize gereken ilhamı sağlayabilir. Kendinize o konuda sadece bir küçük şey yapmak için izin verin. Evet, sadece küçük bir şey! Sonra isterseniz devam etmeyebilir ve süreci oluruna bırakabilirsiniz. Örneğin işiniz bir süredir bekleyen e-postaları yanıtlamaksa, sadece bir tanesini yanıtlamayı niyet ederek işin başına geçin. Ertelediğiniz bir telefon görüşmesiyse, sadece telefonu elinize alın, o kadar! Başlamakta zorlandığınız bir konuda sadece plan yapmayı deneyin. Buradaki kritik nokta, öncesinde yapacağınız şeye zamansal veya işlemsel bir sınır koymaktır. Örneğin, bir işe sadece on dakikanızı ayırabilir ya da bir parça işle bitirebilirsiniz. Eğer sınır belirlemezseniz, yaptığınız şey size yeterli gelmeyecek ve sizi huzursuz etmeye devam edecektir. Ayrıca belli mi olur, belki bu yaptığınız minik başlangıç, sizde daha büyük bir istek uyandırabilir ve kar topu etkisi yaratarak daha fazlasını yapmanızı sağlayabilir. Ayrıca bu tekniği özellikle endişeli olduğunuz konular için de uygulayabilirsiniz. Yaptığınız şeyin, sorununuzu tümüyle ortadan kaldıracak bir şey olmasına gerek yoktur. O konuda bir şey yaptığınızı bilmek, size büyük bir ferahlama hissi verecektir.

 

Geçmiş ve Geleceği Resmedin

Belirli zamanlar, geldiğimiz yer ile başladığımız nokta arasındaki zaman aralığından dolayı bağlantımızı kaybederiz. Yaşadığımız anlamsızlık hissi üzerine bir boşluğa düşebiliriz. Örneğin yabancı dil öğrenmek, kitap yazmak gibi uzun soluklu projelerde, nereden geldiğimiz ve nereye gittiğimiz konusu zihnimizde belirsizleşebilir. Pek çok insan hedefine ilerlerken büyük resmi görmeye ihtiyaç duyar. Onlar için ilerlediğini bilmek, fark yarattığını görmek oldukça önemlidir. Çabalarının bir fayda sağladığını anlamak için bu tür geri bildirimlere ihtiyacı vardır. İşte bu gibi zamanlarda bunu hatırlatan bir çizim yapmak moral verici bir etki yaratacaktır. Bu çizimde geçmişi ve geleceği bir basamak olarak resmedebilirsiniz. Alt basamak, yaptığınız ve geçtiğiniz süreçleri ifade ederken, şu an ki basamak bulunduğunuz yeri ifade etmektedir. Üst basamak ise, yapacağınız şeyleri gösterecektir. Böylece zihnimizde kaybolan bağlantı yeniden kurulmuş olur. Şunu unutmayın: Henüz hedeflediğiniz yerde olmayabilirsiniz. Ancak dün olduğunuz yerden daha yakınsınız.

 

Rekabetin Motivasyonunu Kullanın

İnsan potansiyelini en çok geliştiren durumlardan birisi de, eş değer bir rakiple rekabet ediyor olmaktır. Yarışıyor olma durumu, güçlü bir dış motivasyon etkisi yaratır. Tüm canlıların vahşi doğada hayatta kalmak ve üremek için rakipleriyle girdikleri mücadele daha ölümcül sonuçlar doğururken, toplumsal yaşamda ise bu rekabet içgüdüsü, spor oyunlarının devreye girmesiyle daha insancıl şartlarda kendine yer bulmuştur. Günümüzde her türden yarışmaların asıl amacı rekabet etme ihtiyacını gidermektir. Geçmek zorunda oldukları birilerinin olması, insanların sınırlarını zorlamasına imkan tanır. Dolayısıyla uygun koşullarda rekabet ediyor olmak, performansı yükselten en güçlü araçlardan birisidir. Hayatta hepimizin bu türden dışsal zorlayıcılara ihtiyacı vardır. İnsan zihni, kıyaslama yapmadan ne kadar iyiye gittiğini anlamakta zorlanır. Uygun bir rekabet ortamı ile potansiyelimizi sonuna kadar zorlayarak performansımızı geliştirebiliriz. Ancak buradaki önemli kriter, sadece kişisel performansı karşılaştırdığımızın her daim bilincinde olmaktır. Siz de iş ve özel çevrenizde kendi hedeflerinize benzer hedeflere sahip olan kişileri bulmaya çalışın ve onları geçmek için rekabetçi stratejiler belirleyin.

 

Bu konuda anlatılan ilginç bir öykü, tam da bu konuyla ilgilidir. Ormanda kamp yapan iki arkadaşın karşısına birdenbire aç olduğu her halinden belli olan bir aslan çıkar. Biri hızlıca koşmaya başlarken, diğeri sırt çantasından koşu ayakkabılarını çıkarmak için harekete geçer ve ayağından botlarını çıkarmaya başlar. Arkasına dönüp baktığında bunu gören arkadaşı şaşkınlık içinde, “Ne yaptığını sanıyorsun, aslandan daha mı hızlı koşacaksın?” diye söylemde bulunur. Çoktan ayakkabılarını değiştirmiş şekilde, arkadaşının yanından hızlıca geçerken; “aslandan değil, ama senden hızlı koşsam yeter” diyerek arkadaşına yanıt verir. Bazen gerekli olan sadece, diğerlerinden yeteri kadar iyi olmaktır.

Motivasyon Duruşu

Genellikle düşünce, duygu ve davranışlar birbiriyle etkileşim halinde ortaya çıkar. Fiziksel durumunuz, düşünce ve duygularınızı etkilerken, düşünce ve duygularınız da davranışlarımızı etkilemektedir. Enerjimiz azaldığında farkında olmadan, omuzlarımız düşer, başımız öne eğilir, sandalyeye yayılır ve daha yüzeysel nefesler alacak şekilde otururuz. Ancak, başımızı kaldırıp, vücudumuzu dikleştirdiğimizde ve daha derin nefes almaya başladığımızda, kendimizi daha iyi hissetmeye başlarız. Eğer kendinizi miskin, cansız ve keyifsiz bir halde bulursanız, fiziksel duruşunuza biraz daha dikkat gösterin. Canınız istemese de, olduğunuz konumdan farklı bir yere geçmeyi deneyin. Ayağa kalkın ve tüm bedeninizi hareket ettirin. Aynanın karşısına geçin ve kendinize gülümseyin. Hatta yapabiliyorsanız, şöyle içten bir kahkaha patlatın. Tıpkı motive olduğunuzda ne yapıyorsanız onları yapmayı deneyin. Ruh haliniz kısa bir zamanda daha iyi hale gelecektir.

 

Yazarak Motive Olun

Yazı yazmayı, özel bir teknik olarak kullanmamız mümkündür. Pek çok açıdan yararlanabileceğimiz bu aracı işlevlerine göre ele alarak bir arada değerlendirmeye çalışalım. Kafanızı boşaltarak zihninizi netleştirmek adına yazı yazmak harika bir araçtır. Aklınıza gelen şeyleri yazıya dökerek kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz. Ayrıca içinizdeki yaratıcı dehayı ortaya çıkararak sorunlardan çözümlere odaklanmak için de yazmayı deneyebilirsiniz. Geçmişi yeniden kodlayarak anılarınızı yeniden yapılandırmak için yazıyı kullanabilirsiniz. Bunun için, yaşadığınız bir olaydan ne öğrendiğinizi betimleyerek o olayı olmasını istediğiniz gibi yeniden tanımayabilirsiniz. Ayrıca, kendi duygu ve düşüncelerinizi ifade etmek için de yazıyı etkili bir araç olarak kullanabilirsiniz. Örneğin günlük tutmak, bunun için harika bir yöntemdir. Ayrıca, güçlü bir hafıza ve odaklanma için de yazarak listeleme yöntemini kullanabilirsiniz. Geleceği, olmasını istediğiniz gibi kurgulayın ve hayallerinizi tam şu anda yaşıyormuşcasına kelimelerle resmedin. Bir gün gerçekleştiğini göreceksiniz… Hayatınızın hem yazarı hem de yönetmeni olduğunuzu asla aklınızdan çıkarmayın. Harley Davidson’ın da dediği gibi: Hayatınızın hikayesini yazarken, kalemi başkasının tutmasına izin vermeyin.

 

Eğlenceli Hale Getirin

Yaptığı işte eğlenmeyen kişiler nadiren başarılı olurlar der Dale Carnegie. Ancak yaşamdaki pek çok şey gerçekten hiç de eğlenceli değildir. Hatta çoğu zaman severek yaptığımız işlerin içinde bir türlü sevemediğimiz pek çok aktivite vardır. İşte böylesi durumlarda, yaptığımız işleri eğlenceli hale getirmek bizlere aradığımız motivasyon gücünü sağlayabilir. Eğlendiğimiz aktivitelere baktığımızda, yaratıcı ve üretken olduğumuz, katkı yaptığımız, kazanma hazzını yaşadığımız özellikler ön plana çıkmaktadır. İşi keyifli hale getirmenin en iyi yollarından birisi de yaratıcılık becerilerini kullanmaktır. İş yapma şeklinize katabileceğiniz kendinize has bir dokunuş, işe olan duygularınızı bir anda pozitif yönde değiştirebilir. Önemli olan, ne yaptığınız kadar, onu nasıl yaptınızdır. Ne kadar sıkıcı olursa olsun her işin mutlaka en az bir tane eğlenceli tarafı bulunmaktadır. Bu yönü fark ederek işinizi keyifli hale getirmeyi başarabilirsiniz. Ayrıca işinizin keyifli yönlerini ne kadar artırmayı başarırsanız, işinize yönelik olumlu duygular geliştirir ve o ölçüde motive olmayı sağlayabilirsiniz. Kendinize şu soruyu sorun: Yaptığım işin eğlenceli tarafları nelerdir? Bu işi eğlenceli hale getirecek neyi farklı yapabilirim?

 

Hatırlatıcılar Kullanın

Yaşamda kendimizi iyi ve güçlü hissettiren her şey, etkili bir motivasyon aracına dönüştürülebilir. Gördüğümüz, işittiğimiz veya dokunduğumuz herhangi bir şey çağrışımlarla çalışan zihnimiz için hedeflerimizi bizlere hatırlatan bir çağrıştırıcı görevi görebilir. İnsanların pek çoğu için görsellik çok önemlidir. Etrafındaki güzelliklerden etkilenmeyecek çok az insan vardır. Gözümüze ilişen güzel sözler, geçmişteki başarılarımızı anımsatan ödüller veya gelecekteki hedeflerimizi çağrıştıran görseller oldukça motive edici olabilir. Diğer bir grup insan için de sesler önemli bir motivasyon aracıdır. Kulağımıza çalınan bir söz ya da kendi kendimize yaptığımız motive edici bir konuşma, en zor zamanlarda bizi ayağa kaldırabilir. Üçüncü bir grup insan da dokunsal özelliktedir. Onlar rahat hissetmeye, dokunmaya herkesten daha fazla ihtiyaç duyarlar. Giydikleri, taktıkları, bedenleriyle temas ettikleri her şey onlar için etkili bir motivasyon aracına dönüşebilir. Her birimiz bu üç gruba ait nitelikler taşısak da ağırlıklı olarak birine daha fazla yatkınlık göstermekteyiz. Kendiniz için en iyi çağrıştırıcıları yaratabilmek adına bu bilgileri nasıl kullanabilirsiniz? Belirlediğiniz güçlü çağrıştırıcılar, özellikle gardınızın düştüğü zor zamanlarda güçlü bir motivasyon etkisi yaratacaktır.

 

Önemli Hale Getirin

Başımıza gelen olayları nasıl tanımladığımız ve anlamlandırdığımız, nasıl hissettiğimizi belirleyen önemli faktörlerden birisidir. Bir şeyin bizi üzmesi ya da sevindirmesi, ona yüklediğimiz anlamdan kaynaklanır. Bu açıdan bakıldığında, anlamı ve algıyı değiştirmek bizim kendi elimizdedir. Yapmamız gereken şeyle ilgili bir isteksizlik duyduğumuzda, temel sorun bizim için sahip olduğu anlamdan kaynaklanır. Artık önemsiz görüyor veya birincil önceliğimiz olmadığını düşünüyor olabiliriz. Bu gibi durumlarda, bizim için ne anlama geldiğini sorgulayarak zihnimizde onun anlamını önemli hale getirmenin bir yolunu ortaya çıkarmalıyız. Bunun için en iyi yollardan birisi de büyük resmi görmeye çalışmaktır. Yapmak durumunda olduğunuz şeyin, hayatınızdaki o büyük amacınızla olan bağlantısı nedir? Bunun, büyük amacınıza ulaştıracak yollardan birisi olduğunu hatırladığınızda, her şey yerli yerine oturmuş olacaktır.

Pozitif Enerjinin Gücü

Olumlu düşünmek başınıza gelen en güzel şeylerden birisi olabilir. Yaşadığınız sıkıntılı durumlarda seçme şansınız olduğunu unutmayın. Bir şeyler için üzülerek canınızı sıkmayı tercih edebilir ya da olayların iyi taraflarını görerek enerjinizi yukarı çıkarmayı başarabilirsiniz. Olumlu düşünerek, daha sağlıklı, daha etkili ve daha kararlı bir insan haline gelmeniz mümkündür. Willie Nelson’ın deyişiyle, olumsuz düşünceleri olumlu olanlarla değiştirdiğinizde, olumlu sonuçlar almaya başlarsınız. Olumsuz olarak nitelendirdiğiniz bir durumun iyi taraflarını görmek için kendinizi birazcık zorlamaya çalışın. Bundan neler öğrendiniz ve size ne gibi fırsatlar ortaya çıkardı? Ayrıca, olumlu bir sonuçla karşılaştığınızda ise, size yönelik pozitif etkilerini mümkün olduğunca abartmayı deneyin. Mesela bir alıştırma olarak, gece yatmadan önce, her gün, gün boyunca yaşadığınız en az üç olumlu şeyi anımsamaya çalışın.

 

Japon araştırmacı Masaru Emoto bundan yıllar önce takdire değer bir keşfe imza atmıştı. Buna göre, suyun moleküler yapısı diğer elementlere kıyasla etkiye çok daha açık olduğu için, suya pozitif (veya negatif) şekilde iletilen sözel ya da yazınsal ifadeler, suda moleküler düzeyde değişimler meydana getirmektedir. İnsan vücudunun neredeyse %70’inin sudan oluştuğu düşünüldüğünde, bu bilginin önemi daha da iyi anlaşılabilir. (Videonun ilgili kısmında -25. dakika- bu konuyla ilgili çocuklarla yapılan bir deneyden bahsediyor ve önemli bilgiler paylaşıyorum.)

 

Suya aktarılan pozitif enerjinin şifa verici etkisinden birkaç farklı şekilde faydalanabilirsiniz. Öncelikle, kendi kendinizle konuşurken kullandığınız ifadelerin pozitif olmasına özen göstermelisiniz. İkincisi, aldığınız tüm besinler sıvı içerikli olduğu için, onları pozitif ifadeler kullanarak şifalandırabilirsiniz. Nasıl mı? Örneğin, yiyecek ve içeceklerinizin bulunduğu kaplara “seni seviyorum” yazabilir veya tüketirken bunu seslendirebilirsiniz. Örneğin su dolu bir bardağı avucunuzun içine alın ve o anda ihtiyacınız olan şeyi suya doğru seslendirin. Net ve pozitif ifadeler kullanın: Seni seviyorum. Seni içtikten sonra kendimi daha iyi hissedeceğim veya rahat bir uyku çekeceğim. Sonra da suyu bir güzel için. Bu işlemi ne kadar inanarak ve uzun şekilde yaparsanız, etkisi o kadar güçlü olacaktır. Bunun yanında, akan suyla temas halinde olmak her şekilde, enerjimizin dengelenmesine yardımcı olacaktır. Duş alabilir, ellerinizi yıkayabilir veya suda yüzebilirsiniz.

 

Pozitif Telkin ve Olumlamalar

Kendinizle iletişim tarzınız nasıl? Konuşmalarınız pozitif ve iyimser mi, yoksa daha çok eleştirel mi? Pozitif telkin ve olumlamalar, zihnimizi ve bedenimizi güçlendirmekte kullanabileceğimiz etkili araçlardır. Bu araçlar, onlara ne kadar inanır ve hayatımızda ne kadar düzenli yer verirsek, o ölçüde fayda sağlayacak bir güce sahiptir. Doğru ve etkin kullanıldığında, kendinizi iyi hissetmekten tutun da hastalıklardan iyileşmenize ve geç yaşlanmanıza kadar pek çok faydayı içinde barındırırlar. Emile Coue’nun öncülüğünü yaptığı ve Louise Hay gibi yazarların katkı sağlayarak bir akım haline getirdiği telkin ve olumlamalar, Masaru Emoto’nun ortaya koyduğu bilimsel bulgularla birleştiğinde, mucizeler yaratabilecek bir potansiyele sahiptir. Telkinler daha çok “güçlü ol”, “çabuk iyileş” gibi basit emir kipleriyle kullanılırken, olumlamalar genellikle cümle kalıplarıyla ifade edilmektedir: Her geçen gün kendimi daha iyi hissediyorum… Yapabilirim. Bunun için her türlü yeteneğe, bilgiye ve kaynağa sahibim… Her şeyin en iyisini ve en güzelini hak ediyorum. İstediğim her şeyi başarabilecek güce sahibim. Tüm bu cümleleri özellikle uykuya geçiş anında söylediğinizde bilinçaltınızı programlamış olursunuz. Bir kez deneyin, farkı göreceksiniz.

 

Odağınızı Değiştirin

Bazen gün boyunca güzel şeyler yaşar, ancak arada yaşadığımız moral bozucu bir olay yüzünden keyfimizin kaçmasına izin veririz. Artık odağımız istemeden de olsa ona kaymıştır ve zihnimizde o olayı tüm gün boyunca sakız gibi çiğner dururuz. Bunlar, yolunda gitmeyen bir iş, haksız bir eleştiri veya kötü çıkarılmış bir performans olabilir. Her ne olursa olsun odağımızı değiştirmek kendi elimizdedir. Odaklandığımız şeyi değiştirmenin en basit yolu ise, kendimize daha iyi ve daha güçlü bir soru sormaktır. Bugün güzel olan neydi diye sorduğunuzda, gün içinde bazı olumsuzluklar yaşasanız bile, güzel olan anıyı çekip çıkarabilirsiniz. Böylece olumsuza takılıp kalmak yerine, bir iki dakikalık bilinçli bir çabayla kendinizi bambaşka bir zihin durumuna sokabilirsiniz. Güçlü bir soru sorduğunuzda, zihninizi olumsuzdan olumluya, geçmişten geleceğe ve sorundan çözüme kolayca odaklayabilirsiniz. Genellikle NE ve NASIL kalıplarıyla sorulan bu sorular, zihninizi geçmişe değil, şimdiye ve geleceğe yönlendirir. Ayrıca eyleme geçirici nitelikte olan bu soru kalıpları pozitif bir dil kullanılarak sorulur. İşte bu güçlü sorulardan bazıları şunlardır:

 

• Bugün yaşadığım en harika şey neydi?
• Yaşadığım bu sorundan ne öğrendim ve başka neler öğrenebilirim?
• Şu anda yaşadığım endişeyi gidermek için hangi küçük adımı atabilirim?
• Başıma gelen bu olayın olumlu tarafı nedir?
• Bu konuda fark yaratacak ne yapabilirim?
• Bir daha ki sefere neyi farklı yapabilirim?
• Kendimi motive etmeyi nasıl başarabilirim?

 

Model Alın

Kim olmak istiyorsunuz? Olmak istediğiniz bu kişinin özellikleri nelerdir? Hangi güçlü yönlere sahiptir? Leonard Cohen, olmak istediğin gibi davran, kısa zamanda davrandığın gibi olacaksın demiştir. Neden olmasın?! İdealinizdeki kişi gibi davranmaya, düşünmeye ve konuşmaya şimdiden başlayabilirsiniz. Onun gibi davrandıkça, o kişiye daha fazla benzemeye başlayacaksınız. Hatta bu kişi, sizin gelecekteki hedeflerini gerçekleştirmiş olan kendiniz bile olabilir. Gelecekteki bu özel kişiyi, ben ÖZ MODEL olarak adlandırıyorum. Öz modeliniz, sizin gelecekteki hedeflerinizi gerçekleştiren kendinizdir. Öz modeliniz, sizin yaşadığınız zorlukları atlatarak gelecekteki hedefinize ulaşmış ve bu becerileri içselleştirmiş kişidir. Bu haliyle hayatta size yol gösterebilecek yegane insan olabilir. Onu tanımlayan özellikleri belirleyin ve ihtiyaç duyduğunuz her seferinde onu göreve çağırın.

 

Bu konuyla ilgili efsanevi bir öykü anlatılır. Çok eski zamanlarda ülkenin birinde, bir kral yaşarmış. Ama bu kral kambur olduğu için, halkının önüne utancından çıkamazmış. Bir gün sarayının önüne kendi heykelini yaptırmaya karar vermiş; ancak kendisine hiç benzemeyen, dik duruşlu ve fiziği düzgün bir heykel yaptırmış. Her gün o heykelin önüne gidip ona bakar ve onun gibi görünmeye çalışırmış. Aradan uzun bir zaman geçtikten sonra, halkının önüne çıkmaya karar vermiş kral. Halkının karşısına çıktığında bütün halk şaşkınlık içinde kalakalmış. Çünkü, krallarının artık kamburu olmadığını, hatta çok da düzgün bir fiziğe sahip olduğunu gördüklerinde buna inanamamışlar.

 

Bu bölümde, hayatınızdaki motivasyon gücünüzü korumak ve yükseltmek için kullanabileceğiniz en etkili 20 motivasyon tekniğinden bahsettim. Peki ya siz kendinize motive etmek için neler yaparsınız? Lütfen görüşlerinizi yorumlar kısmından benimle paylaşın… Son olarak sözlerimi bitirirken şunu sizlere hatırlatmak istiyorum. Burada anlatılan tüm bilgiler, onları hayatınızda kullandığınız müddetçe faydalı olacaktır. Çünkü, hayatta aklınızdan geçirdiğiniz değil, hayatınıza geçirdiğiniz düşünceler sizi düşlerinize ulaştıracaktır. Sevgiyle kalın.

 

Kaynakça:
 Motivasyon Dahisi, Tayfun Topaloğlu
 Dalgaları Aşmak, Tayfun Topaloğlu
 Suyun Gizli Mesajı- Masaru Emoto
 e-motivasyon.net – Kişisel Motivasyon Teknikleri (e-motivasyon.net/kisisel-motivasyon-yonetimi-teknikleri.html) 23.07.2019
Bu içerikler ilginizi çekebilir:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir